24 Mayıs 2011 Salı

Mekanın ruhuna eleştirilerim

Bu apartman dairesinin resimlerini, aslında bir tartışma konusu olarak paylaşıyorum sizlerle.

Bence içmekanların tasarımında ana hareket noktası olan mekanın ruhunun "konsept tarifi" çok önemli... Yani tasarlayacağımız mekan bir butik mi, restoran mı, bir ev mi, ya da bir tıp veya tanı merkezi mi olacak? Bu ayrımın bence tasarımın en başından o mekanın ruhuna imzasını atmış olması gerekir.

Kanımca bu resimdeki modern apartman katı, ruhen bir ev değil. Bedenen çok şık, dokunulmaz asillikte ve modernlikte, alabildiğine minimalist bir yapı içinde ama... Buradaki keskin ve temiz hatlar ve o aşırı düzen-tertip bana kesinlikle samimiyetsiz ve soğuk bir evi çağrıştırıyor. Belki estetik değerlerin düzeyi açısından, tasarlanmış öğeler açısından ödül bile alabilir, ama evinde ailesine karşı hiçbir sıcaklığı olmayan, ama piyasada magazinlere en güzel şık giyimli seksi pozları veren bir mankenden bir farkı yok benim için bu evin. Dışarıda salına salına usulüne göre attığı her adımla erkekleri arkasından hayran bırakan, ama evine gittiğinde saç-baş bir yerde, makyajsız da hiçbir şeye benzemeyen dişilikten uzak bir kadın...

Deselerdi ki; "Burası bir ev değil. Burası bir bilim araştırma merkezi, tıp merkezi, tanı merkezi" veya hadi o da olmasın, "Burası tam tecritli geçirimsiz bir uzay üssü..." onu da anlarım! Hatta "son teknoloji bir ameliyathane" deselerdi, onu da hoşgörüyle karşılardım. Çünkü o TV odasında tepedeki lambanın temizliği, ruhsuz estetiği ve bütün o soğukluğu destekleyen mekandaki hatasız beyaz ışık; az sonra onun altında steril şartlarda ameliyata yatırılacak bir akciğer kanser hastasını gözlerimin önüne getiriyor!? Doğrusu evimde narkoz alıp, ameliyata yatmak asla istemem!

Aynı TV odası için şunu da düşünebilirsiniz:

Tam televizyonda bir polisiye izlerken, üzerinizde o UFO benzeri ışıklı cisim tarafından bir anda anagemiye alınarak, beyninize bir chip yerleştirilip, aradan da 2 gün geçtikten sonra kendinizi aynı pozisyonda bir zaman kayması dahilinde o koltukta bulabilirsiniz! Bunu da anlarım, çünkü orası aynı zamanda tam bir ışınlama odası!..

Dediğim gibi, bence; mekanlarda şıklık, estetik denge, proporsiyonlar ve özel tasarlanmış ürünlere bir diyeceğim yok. Tabii ki işin o kısmı gerekeni vermeli mekanı yaşayacak kişiye. Ama bütün bu öğeler biraraya geldiğinde o mekanın amacının ruhuna hizmet etmeli. Formal ve estetik üstünlüğe o mekanın ruhunu asla köle etme amacı gütmemeli... Şu an dünyanın sisteminin yaptığı gibi; maddeye hizmet eden bir ruh değil, ruha ve manaya hizmet eden bir beden olmalı mimari...

Ben bu soğuk apartman dairesinde bunları hissettim ve sizlerle paylaşmak istedim.


Sevgiler, saygılar.