20 Mart 2018 Salı

Benimsemedim

Ben bu dünyada
ölümüne sevmeyi gördüm.
O bir tek gülücüğe
Allah Allah deyip
feda etmeyi kendimi
her şeyden vazgeçmeyi gördüm.

Kini, nefreti
satılmayı
ama yine de
affetmeyi gördüm.

Hatasıyla, sevabıyla
kul demeyi gördüm insana
kul demeyi!..

Ben bu dünyada
kanını satanı gördüm.
Aynı anadan doğup da
aileyi satanı gördüm!..

Yedi kat yabancıyı gördüm
sıkıştığımda elini veren...
ve ne akrabalar gördüm
mezara para ile çiçek gönderen
ama zahmet edip gitmeyen!..

Ben bu dünyada
sıcağı, soğuğu gördüm
nice akıl verenler oldu da
ilmimden şaşmadım.
Kor alevlerle dağladım gönlümü
kendimle kavruldum.

Ben bu dünyada
ihanetin en babasını gördüm de
Allah'ıma dayandım
affettim hepsini
sitemimi şiirlerimde hapsettim.

Hepsini boş ver de
ben bu dünyayı
hiç benimsemedim.


Arıza Adam
Ömer Dalman
21.03.2018

Ölüm

Taze duru bir nefestir
doğulacak renkli alemdir
öze kavuşmadır ölüm...

Açan çiçektir gerçeğin tarlalarında
tomurcukken toprakta
göğe yükselmektir ölüm...

Üç günlük hayalden uyanmak
geride bırakmaktır geceyi-gündüzü
Ağlarken çoğu arkandan çaresiz
bakıp aşağıya
gülümsemektir ölüm...

Son bir parmak şakırtısıyla
yarıda bırakmak belki işlerini
aşkını, sevgini
dostu-düşmanı
uyanıp gitmek...
Ansızın önünde kapısı açılan
sürprizdir ölüm...

Nasıl gördüğüne bağlı
ve nasıl beklediğine...

Kimine kor alevli cehennem
kimine ışık ışık cennettir ölüm...


Arıza Adam
Ömer Dalman
20.03.2018

15 Mart 2018 Perşembe

Son yine çok net olacak

İnanılmaz şekilde tüketime itildiler ve mana olarak basitleştirildiler!

Beş-on dakika zaman alacak derin bir konuşmayı bile dikkate almayacak kadar aceleci hale sokuldular!

Sosyal medyanın onları ruhen bir kılma misyonu karşısında, onun değersizleştiriciliğini seçerek, yanlış seçim yaptılar!

Bütün teknolojik gelişmelerin tuzağına düştüler. Anlamlardan her gün biraz daha uzaklaştılar!

Çoğulucuk şeklinde parçalara bölünmekle, bir'e varmak arasında sınandılar, ancak beceremediler!

Model model yenilenen cep telefonlarını takip ettikleri kadar, ultra hd led TV'lere paralarını ve emeklerini adadıkları kadar, kendi varlık sebeplerine ve nereye doğru gittiklerine hiç zaman ayırmadılar!

Maddi yeniliklerin sonu gelmeyeceğini bildikleri halde, sessizce bekleyen varlık merkezlerindeki o kutuyu açmaya zaman ayırmadılar!

Bazıları uyandı, hatta aydınlananlar da oldu. Ancak çok az sayıda kaldılar ve diğerlerini uyandıramadılar. Çünkü herkesin kendi kendine başarması gerekiyordu. Bunu da farketmediler!..

Bir parmağını şıklatsa Yaratan; geliştirdikleri her şey tarihe gömülecek! Bunu da hala anlamadılar ve yedikçe yediler, tükettikçe tükettiler ve aynen de devam ediyorlar!..

Ümit var mı derseniz; hiç şüphesiz yok derim. Çünkü bu gezegen zaten her dönemde, benzer şekilde kullanıldı. Bir parmak şıklatma ile kapandı devirler, yenileri açıldı. Aydınlananlar nereye gitti? Helak edilenler nerede kaldı?.. Bu soruların cevapları tarihte hep net oldu ve korkarım, yakında da çok net olacak.


Arıza Adam
Ömer Dalman
16.03.2018


13 Mart 2018 Salı

Kendimden bildim

En büyüğünü darbenin
dibimden gördüm.
zehirlenmiş meğer kanım
su diye içtim de
yine şükrettim...

Yalan beyanla
yargısız infazla sıkıldı kafama
o karanlık kuyuyu ben
dibimden gördüm.

Yalandan bıraktılar çiçeklerini
tıpkı diğerlerine yaptıkları gibi
çoktan gömmüşlerdi halbuki
kusmadım yine de nefreti
Rabbimden bildim.

Ya zehirliydi zaten kanım
ya da sonradan ekmişlerdi
okşadım ellerimle o tohumları da
kendimden bildim.


Arıza Adam
Ömer Dalman
13.03.2018