30 Eylül 2013 Pazartesi

Şeytanın eteklerinde


Dünya artık şeytanın eteklerinde
herkes
ama herkes sadece
koparma derdinde...

Abi-kardeş, eş-dost
semt, şehir hatta ülkeler
birbirinin sırtına binmede
birbirini kemirmede...

Tepeden açıldı bu yelpaze
tek tek inildi bireylere.
Ailelerin kutsallığı lafta, eskilerde
parçalandı çekirdekler, hem de planlı
bile bile...

Tüketimin efendileri iş başında
demokrasi mücadeleleri bile sadece maske.
Tohumlar bozulmuş artık be gafil
her yanın özgürlük olsa senin neyine?..

Dünya artık şeytanın eteklerinde
görmez senin gözlerin
bilmediğin yerlerde fırtınalar
depremler, o büyük savaş
oyalanırken sen özgürlük, demokrasi peşinde
kaynaklar paylaşılıyor dünyada
son adım kölelikte...

Bekleme!
sakın bekleme samimiyet, babacanlık
etrafında kim varsa tohumu bozuk!
Biraz gördüysen ışığı kendi içinde
sığın ona...
o şefkate, çocukluğa, anne sevgisine
ve teslim et kendini Yaratan'a sadece.

Kazanılacak elbet birgün bu savaş
oturtulacak şeytan kendi kazıklarına.
ama şu an yine de
dünya şeytanın eteklerinde.


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

26 Eylül 2013 Perşembe

Facebook'daki şiddet meraklıları


Nette, feyzde, internette, bazıları profillerinde ve kapaklarında aşırı uç, aykırı, şiddet ve korku öğeleri içeren resimler kullanıyor. Hatta bunu, kendilerini ifade eden en öndeki öğe haline getiriyor.

Bense onlara hep aklımdan hep şu soruyu soruyorum:

Gerçekten korku ve şiddetin felsefesiyle uğraşıyor musun? Bu konularla ilgili geçmiş araştırmaları inceliyor ve yazıp çiziyor musun?.. Ruhunda gerçekten şiddet ve korkunun izleri ve özleyişi var mı? O eklediğin resimleri kendi ruhunda kabulle yaşıyor musun? Yani sen de ruhen korkunç musun, yoksa sadece diğerlerinden farklı görünmek ve dikkat çekmek için, sadece bir materyel olarak mı o resimleri paylaşıyorsun?

İşte cevaplanması gereken en önemli soru bu...

Belki de bir anlamda hem kendine, hem başkalarına karşı yalancısın?..


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

25 Eylül 2013 Çarşamba

Para kimde, iman kimde

Ödül varmış gibi sonunda
hep yoğunuz a.. koyayım.
bedeni eskitiyor
zamanı geçiriyoruz
bir iki kazanç yanına kâr...
sona yakın edilen dualar
panikleyen imanlar...

Alınca demiri sonra dünyadan
bir telaş bütün gafillerde...

Yanılma insanoğlu!
kaptırma kendini kokuşmuş döngüye.
Bir dur, düşün en azından
ruh denen şey neden üflendi bedene...

Boş ne dese Arıza Adam
hep verirler çocukluğuna, deliliğine
ama bilir misin
hiçbir zaman belli değil
para kimde, iman kimde?..


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

23 Eylül 2013 Pazartesi

Salaklar


Beni tanıyıp da hâlâ
körlüğü, sağırlığı sevmediğimi bilip de hâlâ
fişimi doğru yere taktığımı
aracılardan, maddeden nefret ettiğimi bilip de hâlâ
kör bir çobanın eteklerine sımsıkı tutunup
çukurdan yukarı baka baka
bana gökleri öneren salaklar...

Alemleri, gökleri görmeyip hâlâ
mesajı kıçından anlayıp Yaratan'dan
oto boka takıp kuş beyinlerini
bir de ukalalık yapan salaklar...

Bir ömrü çobanın peşinde tüketip hâlâ
ağacı, çiçeği, taşı-toprağı dinlemeyen
kör, sağır, tekdüze moronlar...

Rotamı bilip de hâlâ
kayarken bastıkları topraklar altlarından
ne bok yediklerinden bihaber
gözlerini toprağa dikmiş aptallar...

Hala ne konuşursunuz bana
sizi gidi gafiller, salaklar...


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

8 Eylül 2013 Pazar

Çocuklar çaresiz


Erkeği içiren kadındır
içindeki arslanı uyandıran dırdırdır.
dayandı mı bıçak kemiğe
susması kadının en iyi akıldır.

Nice aileler dağılmış yirmi yıllık, otuz yıllık.
arada kalmış zavallı çocuklar çaresiz.
İki yetişkinin gurur savaşında
hep zavallı çocuklar yenik, kimsesiz...

Bir nebze iman olsa gafil gönüllerde
izin verirler mi?
Bir çift güzel söz, tek bir güzel bakış
geçmiş savaşları barışa bağlamaz mı?

Kadının o son çaresiz gururu
erkeğin son umut çırpınışları
arada mahfolan çocuğun çığlıkları
imanlı yetişkine aklı çağırmaz mı?

Hep böyle biriktirilmiş kin
çözülmemiş hesaplar
gelir dayanır kapına en sonunda
en ağır son bildirilerle
sonuç ister sizlerden.

seçim anı gelip çattığında
son vermiyorsan savaşa
yüzünde o eskimiş gülümseme yeşermiyorsa
yine amansızca kuşanıyorsan erkeğine savaş aletlerini
yıkılacak bir aile daha
bozulacak Allah'ın huzurunda verilmiş o söz
ve çocuklar yine feryat-figan
yine çaresiz
yine kimsesiz...


ARIZA ADAM
Ömer Dalman