28 Ekim 2014 Salı

Bil yeter

Kafayı yedin
kafayı yedim
harbi yedik karşılıklı

ilaçlar karşılıklı
bunalım karşılıklı
zincirleme tepkime kaçınılmaz
kafayı yedik karşılıklı.

Geleyim dedim gelemedim
kendime güvenemedim
senden daha deliyim belki
stillerimiz farklı...

En yakının benim
kızdığın benim
terslediğin benim
içimden yine de affettim.

Anlarım zor durumu
ama ben de zordayım
deliyim
kaçırdım kafayı...

Sen or'da
ben bur'da
sen kızgın
ben çaresiz kendimle
işlerimdeyim
ekmeğimdeyim.

Bekle yeğen
koparma bağları
genlerimizin çıkmazındayız
yine de demez miydik
her yol bize çıkar?

Sen deli
ben senden deli
birlikteyiz
bil yeter...


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

27 Ekim 2014 Pazartesi

Olmaz olsun

Hasta olurlar yanlarındayım
doğarlar yanlarındayım
eğlenirler, sevinirler
yanlarındayım.

Kazık atarlar
sözlerinde durmazlar
kızarım, küserim
ama sonra
yanlarındayım.

Hep veririm gönlümü
kesmem çağlayanlarımı
beslerim...

Gün gelir
bir şey olur
elimde olmaz belki
gidemem
devran döner yüz seksen derece
en büyük suçluyum!?

Tutulmaz hesaplarım
silinir jestlerim
tuttuğum sözlerim
kalmaz söz söyleme hakkım!?

İyi insan değil mi
hep ezilir, hep büzülür
horlanır
sonunda hep o üzülür.

ama sorsan onlara
hatasızlardır
asillerdir
evliya sanrılarında...

herkese söverler
gıyablarında lekelerler
tek temiz insan bırakmazlar.

ve sen
tek bir tepkinde teflerdesin
en büyük suçlusun
arlanmazsın
terbiyesizsin!?

Bu nasıl dünya dostlar?
bu nasıl insanlık?
bu nasıl bağ
bu nasıl orman ve ağaçlar?..

böyle üzümün kendisi de
bağı da olmaz olsun.


ARIZA ADAM
Ömer Dalman


25 Ekim 2014 Cumartesi

Kemiksiz


Ne dersen de
ister yakınım
ister dostum
ister kanım ol
çıkmış çivisi artık ortamın
karakterin belirsiz...

Doğrulara karşı sessiz
sen yine dansözler gibi kemiksiz
şerefsiz
umrumda değilsin inan
senin gibiler bu dünyada nedensiz...

Otur rahat kokuşmuş koltuğunda
bütün paylaşımların kılıbık, yetersiz
evinde sadece rahatın
araban, emlakların...
Dik duran bir tek profil fotoğrafın
emin ol o da çirkin, kemiksiz...

Ne dersen de
ister yakınım
ister dostum
ister kanım ol
bende senin gibi dansözlerin tanımı
korkak, dansöz, kılıbık, kemiksiz...


ARIZA ADAM
Ömer Dalman


12 Ekim 2014 Pazar

Aptal olmak

Aptal olmak güzel de
bari çalanlar gibi servet yapsanız!

Emeğiniz ser sefil
doğmamış çocuklarınız borçlu
cenazeleriniz isimsiz
bari siz de ganimetten pay alsanız!..

Aptal olmak güzel de
hani nerede dünyadaki saygınlığınız?!
Gönlünüz yalancı kahramana köpek
hakkınızı sorunca gördüğünüz kötek
bari üç-beş kuruş kazansaydınız!..

Ne büyük bir rezalet!?
memleketin her hali deli felaket!
sen hala beyhude hırsıza şükret
gerçekler artık ortada
bari kendi şerefinizi satmasaydınız!..

Aptal olmak güzel de
bari bu kadar kıçı kaptırmasaydınız!
topraklarınız kayarken altınızdan
parçalanırken öz değerleriniz
bari üç-beş de siz cebe atsaydınız!..


ARIZA ADAM
Ömer Dalman

3 Ekim 2014 Cuma

Facebook'ta Sayfalar ve Gruplar

Facebook'ta ortaya çıkan toplum psikolojilerini inceliyorum zaman zaman. Orjinal ve kendine ait çalışmalarla değil de; topluma ve tarihe malolmuş şahsiyetler ve olaylar üzerinden grup veya sayfalar açıyor insanlar. Tamamen bir kavramın veya kişinin altından veya onun gölgesinde bir varlık belirtisi ortaya koyuyorlar.

Bu aidiyet altındaki şekillenme veya diğer değişle 'temsilcilik' güzel, ama bir bakıyorum, bir süre sonra bu sayfa açan insanlar, sanki kendi özgün kişilikleri ve ortaya koyabilecekleri işleri yokmuş gibi, sürekli o sayfanın işaret ettiği kişi veya olgunun hapsinde paylaşımlar yapmaya başlıyorlar.

Günaydın'ı o sayfanın gölgesinde yazıyorlar.

Özel günleri hep o sayfanın ana temasına bağlıyorlar.

Felsefeyi o sayfanın gölgesinde kaleme alıyorlar.

Sanki kendi hayatlarında başka hiçbir renk veya orjinallik içeren olay yokmuş gibi; sadece o sayfanın verdiği yeni ruh hali ile davranıyorlar. Hani neredeyse sayfanın bağlı olduğu ana tema harici bir sevgi sözcüğü paylaşsan; suç olacakmış gibi!.. Aşktan katıksız bahsetsen; sayfaya saygısızlık etmiş olacaksın gibi!..

İnsana ait her türlü komplike kavramı o sayfada olduğu gibi dile getirsen; gruptan atılacakmışsın gibi!..

Pekiyi o zaman sen kimdin ve şimdi kimsin?

Sen gerçekten var mısın?..

Sen; sadece o usta şahsiyetin veya onun yaptıklarının bir kuyruğu veya kopyası mısın? Onun temsilcisi misin?

Pekiyi senin ruhuna ne oldu? Onunla aynı aleme mi gideceksin? Senin kişiliğine ne oldu? Sana özel ortaya koyman gereken katkılara ne oldu?!..

Yoksa sen artık zaten yok musun?..



ARIZA ADAM
Ömer Dalman