18 Ekim 2017 Çarşamba

Özügürüm ruhumda

Çıkmıyorum bu ara pek dışarı.
Yoğunum çok
geçmiş yılın çöküntüleri
sırtıma yükledikleri
ortak kanın ihanetleri...

Ama aralık çalışma odamın penceresi
dışarıda güneş
mis gibi kokan o hava
benim de ciğerlerime işliyor
ve sanki çıkmışım gibi dışarı
mutluyum ben de...

Ne kadar da güzel kokuyor.
Bazen tatlı bir rüzgar
girebildiğince odama...

Çıkmıyorum bu ara pek dışarı
merak etmeyin ama
görünmesem de aranızda
laflamasam da hoş sohbetlerde
her yerdeyim
mutluyum, özgürüm ruhumda...

Yok bir zaman kaybım
üretiyorum sadece
belki de herkesin yapması gereken...

Şanslıyım belki
bilemiyorum
sadece üretiyorum
çıkmıyorum pek dışarı
ve sanki çıkıyormuşum gibi
mutluyum, özgürüm ruhumda...


Arıza Adam
Ömer Dalman
18.10.2017


16 Ekim 2017 Pazartesi

Kendi Klanım

Hiç düşünmemiştim
saftım, sevgi doluydum
hesapsızdım
kurtlar sofrasına
kendi klanımda yem olacağımı.

Bildiklerimi unutmuştum
konuşmamıştım
inanmıştım
kendi klanımın bana sahip çıkacağını.

Ganimet olunca konu
düşünmemiştim
çakallar gibi umarsız
kurtların gelip toplaşacağını
tabağıma göz dikeceğini...

ve izleyenlerin etraftan
sus pus olacağını...

Zehir kattım tabağıma
döndüm gittim, yemedim
başına üşüşmüş klana bıraktım
son tabağı bitirdiklerinde
duymak için çığlıklarını.

Hiç düşünmemiştim
beklemezdim
vahşi kurtlarına kendi klanımın
bir gün yem olacağımı.


Arıza Adam
Ömer Dalman
16.10.2017

15 Ekim 2017 Pazar

Kalbimdeki büyük sızı

Kalbimdeki büyük sızının sebebi
değil asla
yenilmiş kazıklar
doğru gitmeyen planlar
olmamış işler...

Bazı günler bitmemin sebebi
düşmandan beter yakınlar
hakkını bulmayan kardeşler
yanlış karşısında susan büyükler...

Ne güzel değil midir bazı aileler?
Doğudaki ağabeyler
yaşlı nineler, dedeler?..
Saygıda kusur etmeyen küçükler?..

Şehirlerde ise tam tersi çoğu zaman...
Birbirinin mutluluğuna tökez kardeşler
aynı kandan gelen çelmeler
üzüntüden kanser o büyükler?..

Kalbimdeki en büyük sızının sebebi
değil asla aradığını bulamamalar
kazanılmamış paralar...

Yiğip bitiren zaman zaman benliğimi
satan birbirini
ve doğruya sırt çeviren aileler...

Arıza Adam
Ömer Dalman
15.10.2017


12 Ekim 2017 Perşembe

Bazı Kadınlar

Her kadın eşine göre büyük ölçüde en ideal kadındır. O kadın ona göre en doğrusudur, en iyisidir. Ama bu görecelidir ve çoğu zaman sübjektiftir.

Esas olan o kadının, dürüstlükte ve insanlıkta ne derece ideal olduğudur. Başkalarına karşı ve sülalesindeki diğer kişilere karşı ne kadar adil olduğudur. Hak yiğip, yemediğidir esas olan.

Dışarı karşı lanse edilen çoğu zaman ambalajlı bir güzelleme olabilir. Çoğu sülale bireyini politik tavırlarla memnun etmiş olabilir. Bunlar arkası bilinmeyen ambalajlı sunumlar olabilir. Diğer yandan o kadın, sülalenin dibine nice dinamitler koymuş da olabilir. Kardeşleri ayırmış ve sülaleyi dört bir yana dağıtmış olabilir ve bunun kimse pek de farkında olmayabilir.

Daha da kötüsü; o kadına kananlar onu takdir edip, yüceltmiş de olabilir! Bu arada nice masum sülale bireylerinin hakları yenmiş ve dışlanmış da olabilir.

Sülaleye girmiş olan şeytan tohumlarıyla nice sülaleler bitebilir. Bireyler birbirine düşebilir. Bereketleri ve nasipleri dibe vurabilir.

Ancak şu var ki; ilahi adalet eninde sonunda hakkı hakedene verir. Bu dünyada olmasa bile; ahirette o boynu devirir!

Bu anlamda; pırlanta gibi adil ve sevgiden yana olan hanımıma teşekkürlerimi borç bilirim.


ARZ
13.10.2017


Işık ve Karanlık

Kafayı yemiş bir çoğu; farkındasınız değil mi? Gülüyorum, ama kaçınılmaz ki ben de içindeyim bu sersem bulutların. Hepimizin başına yağıyor bu salak asit yağmurları.

Mümkün mertebe kendi korunma şemsiyemizi kullanmamız lazım. Evimize döndüğümüzde akşamları en azından temiz olmak lazım ve acil bir duşla olası kirlerden de temizlenmek lazım.

Yağan enerjiler yükseldikçe kafayı yiyenler daha da çok kafayı yiyecek. Işığı sevenler daha çok ışığa boğulacak. Peki; aydınlık karanlığı, karanlık da aydınlığı yükselen şekilde rahatsız ederken, ne olacak bu yükselişin sonu?..


Artı ile eksi bu kadar kıyasıya yükselirken; ayrım noktası da yaklaşıyor. Büyüklüğü aynı kalan bir kürede zıt kutupların hızla büyüyor olması en sonunda kürenin de seçim yapmasını gerektirecek. Kimsenin malı değil bu küre. Evet, kimse burayı mesken edinemeyecek, nasıl olsa göç edip gidecek, ama miras bırakılan bu enerjilerin yeni varisi ruhlar buraya doğmaya devam edecek. Sonuçta küre yine rahatsız...

Küre sana "Tamam! Bu kadar yeter!" demeden acilen seçimini yap. Pozitif mi, negatif mi? Aptallık mı, farkındalık mı?..

Burada devam edersin, ya da buradan gidersin, sorun değil. Ancak burada kalacaksan insan gibi şekilde kalacaksın. ya da buradan gideceksen de, arkanda temiz enerjileri miras bırakacaksın. Küre için farketmez. Hepsi senin iyiliğin için.

Ve arkanda bırakacağın gençler için.

Sana yeminliyim Baba

Gerçeğe varmak çileyse
her taraftan dışlanmaksa
sırtından vurulmaksa
helal olsun sana
sana yeminliyim ben Baba...

Gerçeğe varmak uyanmaksa
ihanete acıya karşı durmaksa
senden mahrum olmaktansa
helal olsun sana
sana yeminliyim ben Baba...

Yoktur ihanetin hesabı
dayanılmaz acılarım tavanda
kanımdan zehiri almış olsam da
helal olsun sana
sana yeminliyim ben Baba...

Kendini kârda saysan da
Allah görmez sansan da
yuvamı uçuruma atsan da
ahım yerde kalmaz
sana yeminliyim ben Baba...


ARZ
13.10.2017


8 Ekim 2017 Pazar

Ana-Bacı dinlemez

Hainler boldur
ardı arkası kesilmez
çiğ süt emmiş insanoğlu
bugün dediğini
yarın kendi bile bilmez.

Geçtim alayını da
hainler boldur yakınında bile
kaçtı mı içine bir kere şeytan
abla-kardeş
ana-baba dinlemez.

Hainler dilsizdir
doğru karşısında sus pus
ezilene, feryada tıkalı
kulaklarına vicdan işlemez.

Çıkar uğruna satar kanını
göz dağıyla bastırır hakkını
hele bir de mangırsa konu
yolda görse
ana-bacı dinlemez.

Bas feryadını Yaratan'a!
Kanı bozuğun arkasından ağlama!
ananız-babanız aynı olsa da
çakaldır hain; inan seni iplemez.


Arıza Adam
Ömer Dalman
08.10.2017


4 Ekim 2017 Çarşamba

Korkarlar!

Korkarlar...
Renk vermekten korkarlar.
Seçim yapmaktan korkarlar.
İyi-kötü demekten korkarlar.

Yanınızda kimi zaman
uzağınızda bazen
hepsi aynı inan
Kemiksizler bunlar!

'Yakınım' deyip indirme yelkenleri
bilemezsin arkandan dediklerini
hele bir de kılıbık kemiksizse
yolda görsen geç git, tanıma kendilerini!

Korkarlar...
Foyası çıkacak diye saklarlar
kendi ceddine dinamit koyarlar
acımasızdır bunlar
inan oğlunu bile tanımazlar!..

Orta ayar yaşarlar
suya sabuna dokunmazlar
kendine dokunmayan yılanı kutsarlar
inan hiç biri adam sayılmazlar!

Sanırlar alemin dili yok
ağızlar kilitli, sorun yok
imansız şeytanlar anlamazlar
kendilerinin cehennemde bile yeri yok.

Korkarlar
adam gibi dürüst olmaktan korkarlar
çıkar varsa kanlarını satarlar
herkesin arkasından sallarlar
inan bana, kemiksizler bunlar!


Arıza Adam
Ömer Dalman
05.10.2017

3 Ekim 2017 Salı

Coşkuyu büyüt ve devam et!

İçinizden hangi tür enerjilerin geçtiğini ve sizi nereye çektiğini şu anki halinizle tam olarak bilemezsiniz. Çünkü bu varlığınızın bağlı bulunduğu orijin ve renklerle ilgilidir. Şu an gözleriniz perdeli... Sadece iç sesinize odaklanın ve size doğal yolla akan enerjilere kendinizi verin.

Saf ışık bilinçle kendinizi verirseniz, araya gereksiz enerjiler sızmadan doğrudan kendi kaynağınıza doğru akacaksınız. Sizin ona akmanız demek, onun size akması demektir. Böylece sonsuzdaki değişmeyen kimliğiniz ile dünyevi kimliğiniz çok sık buluşma antrenmanları yapmaya başlayacaktır. Zaten en yükseğe ulaşmak için bu boyutta yapmanız gereken de budur.

Burada pisişik algılarınız kapatılmış haldeyken bu perdeyi zorlamak ve her gün kendi orijininize biraz daha yaklaşmanın heyecanını amaç edinin. Sanki kimsenin tanımadığı, bir tek sizin yakınlaşabildiğiniz çok güçlü bir tanıdıkla ara sıra görüşmek gibi bir şey...

Bu boyuttan gitmeden önce, onunla mümkün olduğunca daha sık görüşüp, bütünleşmeye çalışın. Süreyi doğru kullanıp, onunla tamamiyle buluşursanız, belki de tarihe geçmiş mucizelerden birine de siz imza atarsınız!

Coşkuyu büyüt ve devam et! Seni de kendinden gelecek büyük bir sürpriz bekliyor!


Arıza Adam
Ömer Dalman
04.10.2017

1 Ekim 2017 Pazar

Ey Kadınlar, Ey Erkekler!

O okuduğumuz psişik neyin bilgiler var ya... Hani bir de şu felsefik septik bilgiler var ya... Ah hah!

Eyyyy kadınlar, eyyy erkekler; hele siz bir evlenin de hızla ve zorla acil aydınlanma ve olgunlaşma neymiş o zaman vakıf olacaksınız!

Vallahi emekleyen bebek olarak giriyorsunuz bu tornaya; gelişmiş geliştirilmiş matematik kitaplarından daha da gelişmiş şekilde çıkıyorsunuz tornadan!

Demedi demeyin!

(Not: Birini çok sevmek ve ona ömrünü adamak güzeldir.)


Arıza Adam
Ömer Dalman
01.10.2017

Övündüm ben

Merkezimde, içimde o şeffaf tekliğe vararak, dışımda yansımalarımda renkten renge alacalı bulacalı şaşırtarak bilgeleştim ben. Saf suya ekmek bana bana, safi iyilikten bahseden temiz ambalaj gurulardan olmadım ben...

Olmadım, olamazdım!..

Alemin üzerimdeki tüm lekelerini, kirlerini, renkleri silmeden, hepsi ile bir bütün olmanın kabulünde ve uzlaşmasında aydınlandım ben. Ötesi yalan olurdu; yapamazdım zaten.

Şeytanla sevişip, meleklerle kavgaya dalıp, ikisiyle de dost masasında sohbetler oldum ben.

Tamamen bir tanesiyle dost kalıp, diğeri düşman diyemezdim, demedim!..

Dostluğun ihmalinde, düşmanlığın rutininde; bir diğeri ansızın gelir de kapıma dayanır diye bildim de; kimseyi hor görmedim, yok saymadım ben.

Susuz sabunsuz, koruma ambalajlı aydınlıklara sığınıp, kendimi aldatmadım ben.

Ve bunu yapanların nihai teklikte olmayıp, bitmeyen antrenmanlara aşık olduklarını gördüm ben.

Gördüm de; sık sık çamurlarda oynadım, karanlıklarda seviştim, kirlerimle övündüm ben.


Arıza Adam
Ömer Dalman
01.10.2017


Normal kabul et ve sarıl

Negatif ve Pozitif enerjilerin eşit ivme ile nihai sonuca kavuşma amaçlı tavan noktaya varmakta olduğu zamanımızda; yaşayanlar, iyi-kötü arasındaki seçimlerini kesin tavırla gerçekleştirmek zorundadırlar. Eski negatifler yerini pozitif seçimlere bırakırken; ortaya çıkan boşluklar, yeni geçiş yapanlarda depresyonlara neden olmaktadır. Bu süreçte ise etrafındakileri de bu boşluk doldurma stresine ortak etmektedirler.

Bir değişim ve bir hareket var ve ortaya bireysel ve toplumsal streslerin çıkması gayet normaldir. Bunu en baştan zihninizde doğal kabul ederek, varlığınızdaki stresi azaltın. Bu geçiş stresinden dolayı kendinizi ve yakınlarınızı üzmemek ve yükselen bir binadan mahrum kalmamak için lütfen stresleri münferit ve doğal kabul edin ve bunu normale indirgeyin. Sevgilinize, çocuğunuza, karınıza, kocanıza daha sık sarılın ve sevgiyi telafuz edin.


Terk ettiğiniz o eski negatif uzay, henüz sizin için taze bir yara gibidir ve tek tedavisi ise normal kabul etmek, sevgiyi yaşamak ve yaşatmaktır. Aksi taktirde; kendinizi 'aydınlandım, artık güçlüyüm!' şeklinde telkin ederken, merhemi ihmal edilmiş o eski negatif boşluğunuzun içine eskisinden daha beter karmaşa enerjileri sızacaktır! Şeytan; siz nihai hedefe varmak üzereyken son kozunu bu şekilde kullanacaktır! Siz yükselme aşamasındayken; sizi eski açık yaralarınız üzerinden geriye döndürmek...

Sadece normal kabul edin ve yanınızdakine sarılın, sevgiyi hatırlayın ve hatırlatın!

ARZ

Ahirette

Tertemiz
ideal cümleler
güzel savunmalarla ifadeler
haklı görünmenin doğru teknikleri...

Örtülür nice hatanın üzeri
sanırsın ki dünya iyisi, dünya güzeli...
Halbuki içeride kopan fırtınalar
etrafı yakıp, yıkmalar
esas beni bitirip, üzeni...

Görünmez ki gözünüze?..
sunumlar fevkalade
ambalajlar şahane...
Hakkı verenler biçare...

Halletmezsen sorununu içeride
tek haklı sensen gözünde
toparlayamazsın her şeyi
birikir biriktikçe
hokkabaz olursun toplum önünde.

Haydi diyelim gizledin kendince
çözmedin kendinde
suçladın alabildiğine...

Kaydedilmiyor mu sanırsın gerçekler?
Ezdiğin o adam
hallaç pamuğuna çevirdiğin yuvan
gerçek hesaplar inan ahirette...


Arıza Adam
Ömer Dalman
01.10.2017