31 Temmuz 2025 Perşembe

Hangisi daha Gerçek?

71NVsyQJ9XL. AC UL600 SR600,600

Şunu hiç unutmayın ki; hayatımızda tecrübelerimizi, kazanımlarımızı ve çıkarımlarımızı sık sık paylaştığımız ve alkış topladığımız bir sosyal medya var. Bir de; kendimizle tamamen baş başa kaldığımızda yaşadığımız derinlik, bilgelik ve huzur var.

Hangisi daha gerçek derseniz; tabii ki kendimizle baş başa kaldığımız hal tam gerçek... Diğeri kendimizin sunumu ve vitrini... Çünkü birilerine bir şey ifade etmeye girdiğimiz an artık o eylem bir sunum halini alır ve toplumsal rollerimizi de üzerimize giymemize neden olur. Tıpkı, dışarıda bir görüşmeye giderken giyinip, kuşanmamız, evde eşimizle veya tek başımıza zaman geçirirkenki pijama ile kendimiz olmamız gibi...


AZRL
Ömer İlhami Dalman

16 Temmuz 2025 Çarşamba

Facebook Gruplarını Yönetirken

FXC7vov.md.jpg

Facebook, nice nitelikli ve derin paylaşımların da yapıldığı, etkileşimli ve çok güzel bir platformdur. Orada bir çok özel temalı gruplar vardır ve bu grupların da doğal olarak yöneticileri vardır. Benim de facebook'ta yönettiğim bir kaç grubum var...

Bir facebook grup yöneticisiyseniz; aslında bir yandan da psikolojik açıdan sınandığınızı bilmeniz lazım. Çünkü, belki içinde 3000 kişinin, belki de 35.000 kişinin bulunduğu çok üyeli bir grup sayfasını yönetmektesiniz. Bu; sahada olmasa da, sanal alemde bir nevi liderlik yapmak gibidir. Grubun genel kurallarına ve sınırlamalarına hakim olarak, bir yandan paylaşım yapan üyeleri denetlersiniz.

Ancak facebook'taki bazı grup yöneticileri zamanla kendilerinde farklı bir güç ve yetki hissetmeye başlıyor ve sanki bir holding sahibiymiş gibi tüm üyelere ahkam kesmeye başlayabiliyor. İşte bu noktada o yönetici gerçekten de sınanıyor! Fikir ve ifade özgürlüğünün o barışçıl büyüsünden uzaklaşmaya başlıyor. Ara sıra grup sayfasında paylaştığı ültimatom tarzı uyarı yazılarıyla sanki kendi halkını uyarır gibi, onlara sopa gösterir gibi bir tavra giriyor. Bence bu noktada gerçekten sosyal ve psikolojik bir sınanma durumu var...

Halbuki, sanki altında çalışan elemanların maaşları kendisine bağlıymış gibi, bir öğretmen veya patron tavrıyla kendi kompleksini nasıl da ortaya koyuyor?!

Bir kaç bin kişilik grubu yönetiyor diye böyle eli maşalı öğretmen havalarına giren insana şöyle demezler mi?

"Yahu sen ne diyorsun kardeşim? Ben fikirlerimi paylaşamaz mıyım? Sen tanrı mısın, tanrıça mısın? Alt tarafı sanal alemde bir grubun var?! Altında kaç kişi çalışıyor senin şirketinin?! Bir grubunun olması seni hak sahibi veya bilge bir kişi mi yapıyor?!.. Herkes haddini bilecek! Sonuçta hepimiz aynı bütünün parçası ruhlarız."...

Vallahi de derler!..


-----------
Ömer İlhami Dalman
AZRL