
Kendini yaşlı hissedenler, gerçek hayatta olduğu gibi sosyal platformlarda ve whatsapp'ta da yaşlı hissettiklerini belli ediyorlar. Halbuki sosyal platformlarda veya whatsapp'ta fizîken yoksunuz ki?.. Orada da yaşlı tavırlarda olmanıza ne gerek var?.. Normalde yaşınızı almış olmanızın aksine, oralarda neden daha genç, dinamik ve sınırsız takılmayasınız ki?.. Bu bazılarına neden ağır geliyor?
Bir Facebook veya whatsapp grubunda amaç nedir? İçinden gelen duyguları veya önemli gördüğün şeyleri temsîlen özgürce bir şeyler paylaşmak değil mi?
Bu konuda kendi başıma sık gelen bazı durumlardan örnek vereceğim size kısaca...
Çeşitli Whatsapp gruplarında ben de varım. Bunlardan bir tanesi, geçmişimden kendi yaşıtlarımın olduğu bir grup ve orada uzun süredir kendi işimle ve sohbetlerimle ilgili bir çok paylaşım yapmıştım. Grupta genelde tüm üyeler "Günaydın", "Grip oldum. Şu kadar gündür yatıyorum.", "Başın sağolsun arkadaşım.", "İyi ki doğdun feşmekân." gibi sadece günlük mesajlar paylaşıyorlardı. Ben de bütün gün sadece o günün münferit olayı üzerine bir örnek şekilde akan mesajları sığ ve çocukça gören biriyim. Ürettiğim şeyler ne ise kendi alanımdan katkılar olarak o tür şeylerimi paylaşıyordum. Yani ölenle, doğanla, hasta olanla bir gün boyunca aynı duygularda olacak değilim ya?..
Bir gün uyarı aldım. Orası sadece birbirimizle haberleşmek için kurulmuş bir grupmuş. Ben ürettiğim dijital içerikleri ve sohbetlerimi paylaşınca insanlar rahatsız oluyorlarmış. Zaten herkesin bir sürü derdi varmış. Bense orada çocuklar gibi bir sürü içerik paylaşıyormuşum???
Bunları uyarı mesajı olarak okuyunca önce kızdım ve gruptan çıktım. Bir kaç hafta sonra bana özelden bir üye mesaj attı. Çıkmama gerek olmadığını filan söyledi. Belli ki o üye aslında benim oradaki varlığımdan memnundu. Benim de geçmişimden sevdiğim insanlar olduğundan, "Bari BÜYÜK yöneticiye bir mesaj atıp, geri alınmamı sağlayayım." dedim.
BÜYÜK Yönetici de beni aradı ve açıkça az önce anlattığım eleştirileri yaptı.
Ne bileyim? Bari bağım kesilmesin diye alttan aldım ve o günden sonra "Bari grubun tüzüğüne uyayım." dedim. Yani etliye-sütlüye dokunmayacaksın. Fazla yaratıcılık sergilemeyeceksin. Olan ve duyurulan o günkü olay neyse, sadece tek cümle ile katılımda bulunacaksın ve lafı da fazla uzatmayacaksın!.. BÜYÜK Reis'ten duyduğum şartlar aynen buydu!??
Şu an hala orada kalmak için sabrediyorum.
Az önce kahvemi aldım, monitörümün başına geçtim ve yine gruptaki bir üyenin doğum günüymüş. Satırlar dolusu kutlama mesajlarına bir kutlama mesajı da ben ekledim. Tüm gün o üyenin doğumunun sağlanması için kutlama mesajları atılacak ve asla, kat'a farklı bir konuda paylaşım yapılmayacak!? Yani kızcağız bütün gün doğmak için teşvik edilecek!
Ve yine az önce aklıma bu yazıma başlama sebebim olan giriş cümlem geldi.
"Kendini yaşlı hissedenler, gerçek hayatta olduğu gibi sosyal platformlarda ve whatsapp'ta da yaşlı hissettiklerini belli ediyorlar." Çünkü farklı konulara, faydalı bilgilere, uzun sohbetlere ve en önemlisi de coşkuya kendilerini kapatmışlar!.. En sakat nokta da bu!.. Henüz yaşınız 50'nin üzerindeyken bu tahammülsüz ve olaylara kapalı hale geldiyseniz; işte siz gerçekten ruhen de yaşlanmışsınız!
Bugün Devlet Büyükleri bile bizi sizin kadar sınırlandırmıyor. Bu neyin kafası, neyin tüzüğü, neyin büzüğü???
Sizler kim bilir 70 yaşına gelince ne durumda olacaksınız?.. Alzheimer olanlarınızı şimdiden karşımda tek tek görüyorum ve üzülmüyorum. Sadece gülüyorum!
Genç Ruhlara selam olsun!
Ömer İlhami Dalman
AZRL