13 Ocak 2019 Pazar

Dolgu Süngerleri

"Utanıyorum son zamanlarda sergilediklerimizden..." dedi adam. "Ne bir onur, ne bir mahremimiz kaldı." diye, içinde tanımsız parçalanmalarla andı geçirdiği onca yılı.

Saçılmıştı bütün kirli çamaşırlar. Üzeri sevgi ile bezenmiş, sonradan kömürlenmiş o pırlantalar artık çakıl taşları gibi anılmaya başlamış, yitirmişlerdi parlaklıklarını. Nasıl da değerlilerdi bir zamanlar?.. 'Özel' denen bir şeyler vardı halbuki kimsenin anlamını bilmediği, sadece uzaktan özenerek baktıkları...

"Utanıyorum son zamanlarda sergilediklerimizden..." dedi adam. "Çocuklar, ergenler bile yapmazdı, bizim son zamanda yaptıklarımızı." diye, içinde susturulmuş haykırışlarla dolu bir hiddetle mırıldandı. "Olamazdı bu kadar da!" diye yıllanmış aşkını, paslanmış bir kap içinde kalbindeki alelade bir odacığa kapattı. 'Duymasınlar, görmesinler' istedi, ama çoktan çamaşırlar dört bir yana saçılmıştı. Bu; o aşka hiç de yakışmamıştı.

Belki de hep böyle hayal kırıklıklarıydı yazarı toplum önünde değerli, parıltılı bir koltuğa oturtan?!.. Bir de bilselerdi; o koltuğun parlak, iç gıcıklayan konforlu döşemesinin altında dolgu malzemesi olarak istiflenmiş, delik deşik onlarca parça süngerin olduğunu!..


Ömer Dalman
ARZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder