5 Ocak 2022 Çarşamba

Fitil ve Ateş

Fitilimiz çok uzun hepimizin...

Hayat boyu en baştan bir kibrit çubuğuyla ateşlenen, dinamit lokumuna doğru ilerleyen bir alev...

Patlama noktası; zaman zaman gırtlağa dayanan haykırma-isyan halleri...

İlk incindiğinde ilk ateşi yakan kişiler... Kimi zaman alevsiz ip boşlukları mevcut. O zamanlarda dertsiziz.

Sonra illa ki ara ara ipin kenarından ilave ateşlerle yolu kısaltanlar oluyor. Bir gün bir dost, bir gün tanımadığımız biri, bazen bir akraba veya sevgili... Üzülmemek için basıyoruz elimizi ara alevlerin üzerine. Bir sonraki uzanacak kibrit çöpüne kadar mutlu olarak yola devam...

İp altındansa; uzanan kibrit çöpleri daha fazla oluyor. Dayanma noktası denen yere son uzanan alev de eklenince dinamit patlıyor. En son ateşi koyan genelde sevgili olan, yoldaş olan kişi oluyor. Sabırla göğüslenen geçmiş ara alevlerin üzeri örtülü acısı da tam o son patlamayı tetikleyen kibrit çöpünün üzerine patlıyor. Çünkü en kolay ve çekingesiz kendini sansürsüz yansıtma noktasıdır yoldaş.

Genelde o son noktada; göğüslediğimiz tüm o üzeri islenmiş yaraları en yakınımızdakini bombayı patlatan pim olarak kabul etmiyor muyuz? Aradan sıyrılan onca acı ve hüzünlerin sorumlu sahipleri artık o dakikada görünmez olmuyor mu? En kolay üzerine boşalabildiğimiz sevgili de işte bizi bu noktada nötrler.

Hem de her şeyin sebebi olma pahasına...


AZRL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder