15 Şubat 2022 Salı

Güçlü ve Cesur Kadın

"Gözlemlenmemiş zihin egodur." diyor Eckhart Tolle. Aslında yazacağım şeyler onun öğretisinden çıkarttığım anlık sonuçlarla ilgili değil. Ama bir şey anlatacaktım, tam o sırada onun bir videosunu izliyordum. "Gerçek" diyecektim sadece... Sana göre gerçek, bana göre gerçek. O anda içimize 'doğru ve net' gelen şey her ne ise, o... Uzun süredir sadece bana 'gerçek ve net' olan her ne ise onu içime çekiyorum, onu kabul ediyor ve onu söylüyorum. Bazen şımarık bir çocuk gibi, hissettiğim an haykırırcasına o neyse onu dile getiriyorum. Çünkü 'sonucu ne olur?' diye düşünecek olgunluğum yok ki?.. Öylece dile getiriyorum... Bir kaç yıl önce 'son dakika' durumum beklentileri sıfırlanmış, ümitsiz bir vakaydı. O gecelerde yalnız yatağımda uykuya dalmadan önce her seferinde derin meditasyon yapıyordum ve bir dua ile meditasyonumu açıyordum. "Allah'ım; artık hiç bir dişi ve erkekten beklentim kalmadı. Bu noktadan sonra senden iki şey diliyorum ve sonucu bir tek sen bilirsin. Beni şimdi bedenimle veya bedensiz buradan al veya benim yoluma uygun bir kadın ile beni karşılaştır." deyip, sonra kendi yöntemimle rutinleştirdiğim meditasyonuma dalıyordum. O dönemde çok parasızdım. Denk getirebildiysem bir şişe şarap alıp, gece olduğunda onu öldürmüş oluyordum. İçki asla bilinçsizce kendimi bırakmak için kullandığım bir aracı değildi. Sadece dünyaya ve dünyada olanlara tahammül amaçlı kullandığım bir uyku ilacıydı. Bir gün uzaklarda bir yerde benim gibi kendini keşif halinde yaşayan bir kadın ile iletişime geçtim. İsmi Zuhal'di. Sonradan öğrendim ki; Satürn Yıldızı demekmiş... O kadar hızlı örtüşmüştü ki düşünce ve çıkarımlarımız; bir kaç ay içinde evlendik!.. Geçmişten gelen yaralarımız, takıntılarımız ve umarsızca gerçeğe adanmışlığımız kendi bireyselliğimiz içinde sürse bile bir yandan çift olmanın eşsiz tadını ihmal etmedik hiç. Bazen özveriler, fedakarlıklar ve arada bireysel keşiflerin belki örtüşmemesinden kaynaklı patlamalar oldu tabii. İşin tuzu biberi derler ya; o hesap yani...

Her durumda birbirini optimum uyumlu şartlarla bulmuş iki insan olmanın farkındalığındaydık ve bunun değerini en büyük tartışmalar sonrasında bile sahiplendik. Tabii o bir birey ve ben de bir bireyim. İlla ki anlık çıkarımlarımız o anki duruma göre farklılıklar gösterebiliyordu. Güzellik de burada değil mi zaten? Bana göre o anki tespitlerimde ortaya çıkan 'gerçek' onunki ile aynı olacak diye bir kural yok ki?.. Ben ailemin şımarık küçük oğlu olarak her zaman anda bana göre gerçek ne ise onu sansürsüz dile getirmeye alışmış bir insandım hep. Bu özelliğim şu anki ilişkimde de aynen sürmekte... Ancak adaletsizce, karşımdakini yerden yerden vurma güdüsü olmayan bir şekilde... Çünkü o an bana 'gerçek' görünen neyse, ben o tespitimi bir kaşif edasıyla ifade etmekten keyif duyan bir insanım. Bazıları buna patavatsız da diyor. Bu net olma duruşunu bana kim öğretti bilmiyorum, ama o her kimse ona çok teşekkür ederim. Belki annem, babam, belki eski arkadaşlarımdan biri yıllar önce bana bu tohumu ekmiş ki; şu an bu durumdayım ve bir şeylerin üzerini örterek bilincimi yükler altında kapalı tutmuyorum. Varacağım nokta şu: Karşısındakiler tarafından onaylanmaya ve sözlerle taktir edilmeye ihtiyacı bile olmayan, çok kapsamlı donanımı ve ruhu olan bir eşim var. Kendimce ben de öyleyim. Onun taktire ihtiyacı yok, ama yine de benimle olmayı seçtiği ve buna devam ettiği için ona bir alkış alalım mı?!.. Çünkü gerçekten ne yaşadıklarına, ne de dile getirdiklerine yıllardır sansür koymamış bir adamım. Ancak tekrar söylemeliyim; açıklığımda ve netliğimde sadece 'gerçek olma' güdüsü hakimdir. İncitme veya karşımdakini ters kepçe etme güdüsü değil.

İnsanlar içlerine doğan 'gerçek' ne ise onu dile getirsinler. Bunu nezaketle, uygun sözlerle yapsınlar. Böylece karşılarındakilere irkilmeden, ürpermeden bir durup düşünme şansı yaratırlar. Durumları masaya yatırmayı bilsinler ve her durumu muhabbete çevirerek, yola güçlenerek devam etsinler. Eşime çok teşekkür ederim. Çünkü evet, biz bunu yapıyoruz!.. Sağ ol yoldaşım, aşkım, güçlü ve cesur kadın Zuhal!.. Ne kadar rakı içsem; bende senin yaptığın kafayı yapmıyor!..


AZRL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder