5 Mayıs 2022 Perşembe

Babalık ve Evlatlık

Eşim benim babalığımı çok sık taktir eder. Kızımı, kendisinin gıyabında bir şarkı ile anarken çoğu zaman gözlerimden boşalan sevgi göz yaşlarımı çok sever. Onunla telefonda konuşurken ona olan tavırlarımı çok samimi ve sevgi dolu bir baba tadında bulur. Bazen dünyada benim gibi bir babanın olmasının mümkün olmadığını söyler. Tabii hayatımın insanından bunları duyuyor olmam benim için gurur veren bir şey.

Ben de eşime bu durumlarda derim ki; "Yeterince ideal olduğumu sanmıyorum."...

Değilim çünkü...

Sadece öncelikle 'kendim olduğumdan' ve kızıma da minimum müdahalelerle, onun kendisi olmasına aracı olacak şekilde davrandığımdan, belki de eşime 'fazlaca iyi bir baba' olarak göründüğümü düşünüyorum.

Bu düşünce ilk kez dün aklıma düştü ve somutlaştı.

O zaman eşi tarafından evlat sevgisi ile ilgili taktir gören bu adamdan "Babalık Öğütleri gelsin." diyelim!

Sırrım şudur dostlar:

Evladınızın sürekli size hizmet etmesini, sizi kural gereği el üstünde tutmasını, her hareketinizi kabulde olmasını, size koşulsuz saygı göstermesini telkin etmeden sevin onları.

Herhangi bir olay ile ilgili onlarla konuşurken; kesin yargıları ekmeyin onların temiz ve özgür beyinlerine. "Bu böyledir. Diğer türlüsü olmaz! Yanlıştır!" demeyin. Onlara; bir 'kurallar ve yargılar el kitapçığı' olmayın. Çünkü bir ruhu kap içine kendi egonuz uğruna sıkıştırdığınız her dakika aslında yaratılışın sonsuzluğuna müdahale etmiş 'Şeytan' olursunuz. Sürekli kendi kabul ettiğiniz kurallarla, davranış ve düşünce kalıplarıyla evladınızı şekillendirirseniz; siz kendiniz olamadığınız için onu da kendi olmaktan ve özgür seçimlerde olmasından alı koymuş olursunuz. Bu sizin bir ebeveyn olarak yaratılış katili olduğunuzun en büyük göstergesidir. Yapmayın!.. Kendinizin sürekli haklı ve en doğru olduğunuzu düşünmeniz sizin 'hasta' olduğunuzun göstergesidir. Eğer böyle iseniz hastalığınıza evladınızı da kurban etmeyin.

Vardığınız size göre ideal sonuçları evladınıza durum gereği anlatırken cümlenizin en başına lütfen "Bence" kelimesini koyun. Koyun ki; evladınıza karşı bir Yaratılış Katili olmayın.

Elbette onun hataya düştüğünü düşündüğünüz noktalarda onu uyarın, ancak yine konuşmanızın başına lütfen "Bence" kelimesini koyun ve ondan ne olursa olsun 'kusursuz saygı ve kabul' beklemeyin. Kesintisiz, kusursuz bir saygı yoktur, memnun etmek için ayarlanmış yalanlar vardır. Siz gerçek olun ki; o size 'yalancı' olmasın.

Kendinizi ona; aksini seçerse 'tukaka' damgası yiyeceğinin mesajını veren bir otorite olarak tanıtmayın.

Unutmayın...

Sihirli ve en samimi kelimeniz "Bence" olsun ve bunu sevgi, arkadaşlık çerçevesinde yapın. Bakın o zaman evladınız size nasıl da 'tam gerçek' ve arkadaş olacak...


AZRL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder