30 Mart 2013 Cumartesi

Öz'e ulaşmak basittir



ÖZ'e ulaşmak asla aşırı teknik bir çalışma gerektirmez.

Bu aydınlanma olgusu Yaratan tarafından herkesin içine bahşedilmiş bir kilitli kutudur. Tersine; en basit şekilde kendi içine bakmayı bir kere becerebilen insan, etrafında çeşitli tekniklerle kendini arayanların haline güler. Bu yüzden bir şehirli veya köylü olmak, elit veya varoş olmak tamamen aydınlanma konusundaki yanılsamalara neden oluyor.


Unutmayın ki; size önerilen teknikler karmaşıklaştıkça, kendinizden uzaklaşıp, çeşitli odaklara doğru çekilirsiniz. En basit olandan şaşmayın. En basit olan en samimi olandır ve gerçek aydınlanma asla bir otorite, bir sertlik ve karmaşıklık ile gelmeyecektir. Gerçek aydınlanma hakkında, ona ulaşmış her kategoriden insan bir şeyler söyleyebilir. Bunların çoğu elit olmadıklarından önemsenmezler. Mevcut durumda giydiği kalıpları üzerinden atabilen, çocuksu, su gibi saf ve pozitif tavırlanabilen her ruh aydınlığa kolayca erişebilir.

Sizlere zormuş gibi gösterilen 'aydınlanma' olgusu; tamamen negatif ve boyun eğdirici sistemin bir oyunudur ve o, kendisinin size sunduğu çoğulcu yaşam stiline tamemen bağlanmanızı amaçlar.
Basit ve samimi olandan şaşmayın.



ARIZA ADAM
Ömer Dalman

28 Mart 2013 Perşembe

Acı Ziyafetler


Dikkat etmek lazım
acıyı çekerken zevkle
kıskaçlarla delik-deşik ederken göğüsleri
nefessiz kalırken dakikalar boyu
yüksek topuklular altında ezilirken yüzün, sırtın, karnın
sırtında kırbaçlar şaklarken yankı yankı
dakikalar boyu bir naylon çorap boğazına sımsıkı sarılmış
yüzün mosmor...

ziyafetin son noktasında
o eşsiz doygunluk

ateşler içine attığında ruhunu
bütün yemekleri yiğip bitiriyor mu ruhun,
yoksa bir sonraki ziyafeti mi hayale dalıyor?

Her acıyı basamak edinip ruhuna
sonsuz bir saflığa mı yükseliyorsun
boş tabakları kırıp,
yoksa aç mı kalıyorsun yine önceki gibi
daha çok ateşe, karanlığa?

ziyafetlerin sonrasında
hazır tokken
tekrar acıkmadan ruhun
iyi düşün!

bu beden senin kutsal mekanın...


ARIZA ADAM
Ömer Dalman
(Kasım 2006)

16 Mart 2013 Cumartesi

Korkarlar


Yalnızlık içinde kavrulmaktan korkar çoğu
dudakları uçuklar
ruhları paniklerde yanar.

Hep diğerleriyle birarada olma çabası...
organizasyonlar, sosyalleşmeler
bir kuru gürültü...
sözüm ona bütünleşmeler
ve kendini gösterme çabası...

ve büyüdükçe bu yangın içlerinde
korku onlara hakim olur.
düzenli dışarıdalar
herkesleler
sözüm ona kendini bütün hissetmeler...

Benimse tatlı kokan bahar rüzgarlarımdır yalnızlık.
hep onunladır bütünlük
farkındalık
rahat bırakılmış
kimseye göre kendini ayarlamayan
o özgür ruh...

Her yangın yerinde biraz daha koparken kendilerinden
acı dolu çığlıklar içindeki ruhları görür de
kaçarım ortamlardan.
Sadece endişeleridir birarada olmaları
ortak bir rotasızlıkta salınan o çözümsüz gemi...

Birlikte olmaktansa bu kör karanlıkla
ben yalnızlığımdayım her zaman.
Yıldızları ayaklarıma seren
yaratılışın o ilk nefesi
tüm varoluşla bağlantıda
onlar tarafından asosyal olarak bilinen...

Panik içindeki ruhları çırpınıp dururken
hepsini gıyablarında ışıkla yıkarım
kendimdekini onlara sunarım da
onlar yine hep
kuru gürültüde, sosyalleşmede tepişmekte...

Benimse hep dinlediğim, izlediğim
peşinde sabırla koştuğum;
yine BEN!
sadece BEN!..

bundan ötesini tanımam, bilmem.



Arıza Adam (Ömer Dalman)