1 Ağustos 2014 Cuma

Aydınlanma peşindeyken dikkat!

Hayatımda karşıma türlü türlü akımlara kapılıp, o yolda kendi içinde yetkiler, titrler kazanmış, yani bir nevi "öğretmen" sıfatı kazanmış bir çok insan çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Pilates üstadı, yoga üstadı, nefes üstadı, reiki üstadı filan... Onlar da kendi mertebelerinde yükselirken aslında daha yüksek bir sınanmada olduklarını çoğu zaman unutuyorlar ve bunu fark etmiyorlar.

Bir şeyin üstadı olduktan sonra, herşeyi o akıma bağlarsan ve etrafındakileri o akım üzerinden değerlendirirsen hataya düşersin. Çünkü bu seçimin gösterir ki; aslında kendi kendinin büyüsüne kapılmışsın.

Herkes senin üzerine giydiğin elbiseyi giymek zorunda değildir. Bence sonsuz alemlerde ruhunu yükseltmenin en emin yolu; kendi içinden gelen en orijinal yöntemi bulup, ona uymaktır lakin. Üzerine giydiğin kılıfı hayatın tek anlamı gibi lanse etmen yanlıştır, hatalıdır ve eksiktir.


Aydınlanma olgusuna tek yönlü bir derinlikten bakarsan; kısır kalırsın ve aydınlığı da ona oranla daha az algılarsın. İhtimallerin sonsuzluğuna açık olarak, olaya alçak gönüllülükle bakarsan; hem sen genişlersin ve kazanırsın, hem de sohbet masana geleceklere daha geniş imkanlar sunarsın. Onları kendi ilüzyon büyüne kurban etmezsin, yanlışa sürüklemezsin.


Kendi yolunda veya lanse edilmiş bir yolda ilerlediklerine inananların dikkat etmesi gereken en önemli nokta da budur. En güzeli ise bence akımlardan bağımsız bir içsel imparatorluğun ortaya çıkmasıdır her bireyde. O zaman en tepedeki kral sadece kendin olursun ve sadece Yaratan'dan etki alırsın. Hesap vereceğin merci sadece Yaratan olur. Vezirin de, soytarın da, suçun da, günahın da yine sadece kendin olursun. Ödülünü de kendin alırsın, başkalarından ummazsın.



ARIZA ADAM
Ömer Dalman

1 yorum:

  1. herkesin sahibi kendisidir.güzel ve doğru gözlem.

    YanıtlaSil