21 Mayıs 2010 Cuma

Ucuz, ucuz; hep daha ucuz!

Ne şaşılası, gülünesi ve aynı zamanda da ağlanası hallerle bezenmiş bir haldeyiz topluca...

"Şimdi nereden de çıktı bu taşlayıcı cümle bir anda?" demek geliyor insanın içinden değil mi? Ama toplum psikolojimizin eserlerinden biri olan "ucuzculuk mantığı" ile ilgili burada anlatacağım örnekten sonra, bence siz de ilk başta sarfettiğim cümleme katılacaksınız.

Bilirsiniz; ülkemizde DVD filmlerin satış fiyatları gayet leziz!.. Ve o lezzete ulaşmak, o lezzetin hayatımızdaki sürekliliğini sağlamak için insanın biraz hani şu 'taşaklı' denen türden gelirinin olması gerekiyor! Çünkü efendim, evinizde bir akşam rahat rahat oturup izleyebileceğiniz bir DVD filmin fiyatı az-buz bir şey değil.

Ve tabii her sektörde, ülkemizin alışveriş piyasalarının kendi kendine üretmekte olduğu kuraldışı çözümlerdeki gibi, film sektöründe de muhteşem bir korsan piyasamız mevcut! Allah eksik etmesin başımızdan!!!

Artık Geliri orta seviyenin altında olan insanlarımız, hatta orta gelirli insanlarımız bile bu korsan film piyasası sayesinde akşamlarını alabildiğine şenlendiriyorlar. Korsanlar sağolsun vaziyeti yani! İki ekmek fiyatına kadar düştü artık DVD filmlerin fiyatı! Oh ne âlâ...

Geçtiğimiz yıl bu korsan arkadaşlardan biri şans eseri çalışmakta olduğum firmanın karşısındaki kafeye gelmişti.

Yaydı masanın ortasına cillop gibi her türden filmden en az yirmişer, otuzar tane!.. Gözlerim döndü bu kadar filmin elimin altında olduğunu görünce. Yasak film cennetinde kadın zebanilerle sevişmek üzere gibi hissettim kendimi!

Adam benden de rica etmişti; "Sizin firmanızda bir ton müdür filan da var abi" demişti. "Hani sen, şimdi onlara da bir telefondan haber ver de, almak isteyenler olabilir. Bu kadar yolu tek kişi için gelmiş olmayayım n'olur."

Aynen adamın dediğini yaptım ben de. Birkaç dakika sonra kafeye bizim firmadan müdürüyle, şefiyle, elemanıyla beş kişi daha geldi. Adam da onları görünce sevindi tabii.

Hepsi başladılar bütün filmleri taramaya ve filmler hakkında konuşmaya...

Yok işte "Aha bu film bende var; bir boka yaramaz." demeler, "Ha bunu alabilirim ben." diye vaatlerde bulunmalar... Yani herkes bir şey söylüyordu anlayacağınız. Bir yandan bakılan filmler masaya yayılıyor filan... Adam seviniyor 'filmlerim birazdan kapışılacak' diye tabii.

Sonunda laf fiyatı sormaya kadar geldi masada... Bizim arkadaşlar filmlerin fiyatının iki buçuk lira olduğunu duyunca bu sefer de başladılar "fiyatı biraz pahalı ama; ikiye versen belki alırız." demelere ve en sonunda hepsi bir tane bile film dan, işlerine döndüler. Bense; çatır çatır, büyük bir zevkle, tam bir alıcı tavrıyla 'otuz üç adet' filmimi aldım ve parasını da çatır çatır ödedim. Adamın da gözlerindeki kırgın şaşkınlığın biraz olsun azalmasına neden oldum.

Artık adamın, bizimkilerin, yani seçkin bir firmada çalışan seçkin arkadaşların, düzenli maaşlarına rağmen tek bir film bile almayacak kadar cimri davranmalarına bir anlam veremeyip, arkalarından ne tür küfürler salladığını bir ben, bir de adamın kendisi bilir!!!

Hani korsanlığa karşı tavırlarından dolayı bu hareketi yapmış olsalar; başım üstüne, ama adamlar bir nevi cimrilik güdüsünden dolayı, önlerine yığılan onca filmden bir tane bile almadılar!?.. Aynı filmleri bedavaya internetten indirme niyetine bürünmüşlerdi çünkü.

Ulan zaten herif ayağınızın dibine kadar gelmiş. Gerçek piyasasının yaklaşık yüzde doksan altına film veriyor ve siz bunu bile pahalı bulup, ucuzun da ucuzunu arayıyorsunuz!? Doğrusu adamın küfürlerine en az onun kadar katılımda bulunduğumu söylememde bir sakınca görmüyorum!..

Ucuz, ucuz, daha ucuz! Her zaman bir şeyler daha ucuz olsun istiyoruz! İş kaliteli de olsa, indirim; kalitesiz de olsa indirim istiyoruz! Hatta artık herhangi bir şeyi satın alırken söylediğimiz son söz; "Eeee? Bana ne kadar indirim yapıyorsun?"

Hiçbir malın hakkını verme güdüsüyle değil; aksine emeği, detayın hatasızlığını, azmi, eserin hakkını, yani hayatlarımızda bize katkısı olan herşeyi hiçe sayarak, hep 'daha ucuz' diyerek kendimizi olabilecek en ucuz tavırla, en ucuz fiyata sata sata yaşıyoruz.

Acaba bir insanın değeri şu sıralar kaç liraya kadar düştü piyasalarda?

Alloooooo!? Size soruyorum!?


Ömer Dalman (12.07.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder