19 Ağustos 2018 Pazar

Yazmak ve Konuşmak zorundayım!

Yazmak zorundayım... Konuşmak zorundayım.

Bazıları gibi ben de çok şey biriktirdim çünkü. Çok yere girdim, kendimden ötelere geçtim. Cehennemdeki ateşin bile bazen zevkini bildim. Unutmadım cenneti o sırada. Koordinatlarımı şaşırmadım asla! Yoksa koca bir binayı heba ederdim. Gittiğim yeri bildim, döneceğim yeri bildim, şaşırmadım.


Bazen şaşırttım. Şoke ettim. Sadece gitmelerde kalmadım çoğunun sandığı gibi fiziksel... Bedenden de gittim çoğu zaman uzaklara. Bildiğin koptum yani... Öyle her yazanın dediği kopmalardan değil, harbi harbi koptum. Doğaldı; kimine göre hata dediklerinden de yaptım. Uzun süre dietimi ödemedim, daha çok arındım. Aracı oldum...

Nefes almanın gerekmediği o yere başımı soktum. Geri döndüm, duyularıma şaşırdım. Gereğince verildi, uymaktayız mecburen dedim. Yürümenin gerekmediği, yemeğin olmadığı, ağırlıksız ama çok özgür...

Teşekkürlerim sonsuz sebeplerime, itkilerime, yoldaşlara... Görmediğim nice koruyana ve en yakınımdakine...

Oradayken de, buradayken de okyanus oldum. Hala küçücük bir çeşmeden burada, ara ara akıtıyorum suyumu. Kesiliyor bazen... Varsa sebep; gürül gürül çağlıyor, nötrleniyorum. Sudan almayana kızmamayı öğrendim. Ama yakınımdaysa uyarmayı, hatırlatmayı görev bildim.

Yaş oldu 49... Zamanı geldi.

Artık daha çok yazmak, daha çok konuşmak zorundayım.


Ömer Dalman
ARZ
19.08.2018


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder