28 Eylül 2020 Pazartesi

Yaşlılık, Kopuş ve Bilinç

Yaşlanırken çoğunun karşılaştığı ve 'kaçınılmaz son' olarak gördüğü 'yetersizlik' hallerini yaşamamak veya minimum düzeye indirmek sizin elinizde...

Dünya Boyutunda yaşarken bu sonla karşılaşmamanın çeşitli yolları var. Düzenli egzersiz, beyni çalışır halde tutacak çeşitli ilgi alanları, genç enerjilerle yakın olmak, çok sohbet etmek ve bir düşünce okyanusu olan İnternet'i faydalı şekilde kullanmak gibi... Ancak bu açık zihinde kalma çabası sadece dualite kapsamlı bir mücadele olarak kalırsa yine beklenilen zindelik ve açık zihin hali 'yaşlılığınızı' ideal konfor içinde yaşamanıza yetmeyecektir. Bu huzurlu ve konforlu hedefe ulaşabilmek için daha fazla ve çoğunun gerekli önemi vermediği farklı bir donanım da gerekmektedir.

Sizin bilinçaltınıza ekilmiş kabul tohumlarına göre düşünürsek; yaşınız belli bir zamanın üstüne çıkınca, tıpkı uzaya fırlatılan bir roket gibi, yükseldikçe yakıt tanklarını bir bir dünyaya bırakıyorsunuz ve en sonunda hesaplanmış kaçınılmaz koordinattaki rotaya oturuyorsunuz. Kabullerinizi yıllar boyu sorgulamadan benliğinize ve bedeninize kuşandığınız için burada örnek verdiğim roketle ilgili 'kaçınılmaz koordinattaki rota' diye bahsettim. Peki; bu kaçınılmazı kendiniz için nasıl sıfırlayabilirsiniz veya o duruma olan bağlılığınızı nasıl minimum duruma indirebilirsiniz?.. Bu boyuttan ne kadar açık bilinçle ayrılırsanız bunu kar saydığınızı biliyorum.

Biraz önce bunu başarmak için yanınızda 'farklı bir donanım'a da ihtiyacınız var dediğim şey; Planlanmış ve Yönlendirilmiş Algı'dır. İmajinasyon, yani hayal gücüyle birlikte bir başka yaşlanma şeklini bilinçaltınıza yükleyerek hayatınıza çekebilirsiniz. Algı, algı ve algı!..

Kendi Sonsuzluğunuzun Kralı,
ya da Büyücüsü ol'maya hazır mısınız?

Bunları yazıyor olmak benim bu bilginin tam bir üstat uygulayıcısı ol'duğum anlamına gelmez. Bilmek ve yazmak güzel bir ilham enerjisidir, ancak bilgiyi hayatına uygulamak daha fazla emek isteyen bir şeydir. Yine de kendim ve herkes için bu noktanın bu boyuttaki hayatımızda inşa edilmesini diliyorum Yaratan'dan. Lütfen bu çağrıyı Yaratan'a, Sonsuz Kozmos'a ve kendi bilinçaltınıza bir dua gibi gönderin.

Sesinizi Yaratan ve tüm alemler duyar, ancak şartlanmış bilinçaltınıza bunu kabul ettirme emeği sizden gelmelidir. Enerjiler o zaman inanır ve size akmaya başlar. Size o yıldızlarla, ışıklı araçlarla ve çeşitli enerjilerle dolu Uzay'ı gözlerinizi her kapattığınızda bir pencereden bakar gibi görmenizin çok kolay ve doğal olduğunu söylesem bilinçaltınıza bunu hemen kabul ettirebilir misiniz? Ya da, göklerde algıladığınız, normalde görünmeyen objeleri aynı konumlarıyla ve hareketleriyle odanızın duvarında da izlemeniz çok kolay ve doğaldır desem; bilinçaltınıza bunu hemen kabul ettirebilir misiniz?.. Peki; Astral olarak Uzay'a yolculuklar yapmak yerine, Uzay'ı karşınıza çağırmanızın çok kolay ve doğal ol'duğunu söylesem?.. Dilerseniz ve gücünüzü kabul ederseniz, algı sınırlarınızı size dayatılmış olan'dan dışa doğru genişletirseniz; dilediğiniz boyut ötesi görsellerin ayağınıza gelmesenin çok kolay ve doğal olduğunu söylesem?.. 'Görseller' dedim, çünkü sınırları aştığınızda size gelecek görüntüler ve oluşumlar varlığınız için birer hediyedir, ilham vericidir ve çok da eğlencelidir.

Ne o? İlle ciddi metafizik bilgiler mi bekliyordunuz?.. Sen inan, sorgusuz sevgi ve Hiçlik'te ol; bilgi inan ki senden aşağıda kalır ve senin ayaklarını bu boyuta demirleyemez hale gelir.

Bu ön açılımdan sonra Sağlıklı Yaşlılık konusuna geri dönelim ve bitirelim.

Algı reflekslerinizi çalıştırmak ve gücünüzü, 'artık gerek yok' bilinçaltı tohumuyla frenlememek... Bedeniniz yeterli güçte olmasa bile, gözleriniz çok net görmese, kulaklarınız iyi duymasa ve el-kol-bacak hareketleriniz yavaşlamış olsa bile; bunları azami kullanarak, ancak daha çok algılarınızı buraya çekerek, onların imkanlarından faydalanarak... Çünkü görünen ve dokunulabilen bölümünüz burada size verilen elbisedir. Ancak o elbise ne kadar eskirse eskisin; algılarınız ve bilinç gücünüzle erişebildiğiniz keyifli oluş haliniz büyüyerek devam edebilir. Herhalde eskimiş ve size göre toprağa girme zamanı gelmiş bir bedene rağmen, bir çoğunun erişemediği zeki bir bilinç alanında ol'mak ve onun büyüleyici şartlarını soluyabilmek sizin için fena olmazdı?..

Uzun lafın kısası:

Her şey bedeniniz ve bilinçaltınız ile Sonsuz Haliniz arasındaki etkileşimi canlandırmanıza bağlı. Bedeniniz siz Sonsuz Halinizle ona, severek emir verdiğinizde sizi dinleyecektir. İnanın elinden geleni yapar. En kötü ihtimalle size daha az acı veren bir kapanış sağlayabilir veya tamamen eskisi gibi gücünü kabul de edebilir. Her yerin buruşmuş olabilir! Ama içinde öyle bir aydınlık ve dinamizm vardır ki; zevklerin en büyüğü yine sendedir! Onlar senden son ana kadar etkilenmeye devam edeceklerdir ve senden bunun sırrını öğreneceklerdir.

İpler sizin elinizde olsun! İpler Biz'im elimizde ol'sun!


Ömer Dalman
ARZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder