19 Haziran 2020 Cuma

Sosyal Medya ve Kayıt Melekleri

Eskiden bir insanın, bir dostunun veya bir yakınının söylediği bir şeye veya ortaya çıkardığı bir ürünü taktir etmek daha fazla yürek isterdi. Çünkü bu taktirini veya tebriğini ona göstermek ve onu mutlu etmek için daha bir gönülden davranmak zorundaydın. Karşısına geçer veya ona bir telefon açar, "Ayyy harikasın sen! Ne güzel bir şey yapmışsın!" şeklinde ona bunu sözle söylerdik.

Peki şimdi nasıl?..

Her şey sessiz ve sinsice ilerliyor.

Şimdi bu, doğrudan karşı tarafı arayıp veya onunla yüzyüze oturup onu onore etme oranı en alt düzeyde... Artık sosyal medyada, taktir etsen de, etmesen de pek de sorun olmuyor ya... Sinsilikler, sessiz eleştiriler ve suya sabuna dokunmadan tebrik etmek için bulunmaz bir nimet!..

Bir "beğen" çakıyorsun; altına bir kaç cümle yazmana bile gerek yok... Ya da "beğenme" çakıyorsun, basıp gidiyorsun. Haaa! Hiç mi bulaşmak istemiyorsun? Ne "beğen", ne "beğenme" çakmıyorsun; yine o sesiz yerine sinip, etrafı izlemeye devam ediyorsun. Ortam artık o kadar elverişli yani!..

Tamam, bunlardan herhangi birini seçerek davranmanız bile bir derece ilgi alakadır, ancak işin kötü tarafı; bunu bile yapan o kadar az sayıda eş-dost var ki artık hayatlarımızda?.. "Demek ki; edindiğimiz, o yıllarımızı paylaştığımız eşin, dostun aslında hemen hemen hepsi yalanmış." diye düşünüyor insan. Kalıyor elde sadece üç-beş... Yanlışsa lütfen söyleyin? Hiç sanmam. Durum gerçekten de bu...

Olan şu ki esasen: Aslında sosyal platformlar gerçekten kim olduğumuzu, kimleri sevdiğimizi ve neyin peşinde olduğumuzu en kısa yoldan ortaya çıkartan çok faydalı bir kavram... Adeta omuzlarımızın üzerindeki kayıt melekleri gibi her şeyi kaydediyor. Ya bizi daha çok biz yapıyor, ya da hangi çukurun içine doğru çekimdeysek, bizi en sessiz şekilde doğrudan o çukurun derinliklerine doğru itiyor.

Tatbikat alanı burası dostum. Sesini çıkartarak veya sinsice yerinde bekleyerek, eninde sonunda yine ve yine sadece samimi, sevgi dolu ve dürüst olan kazanıyor. 2100 yılına da gelsek bu işleyiş asla değişmeyecek.

İnsan olan kazanacak.


Ömer Dalman
ARZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder