3 Haziran 2020 Çarşamba

Tarladaki Binbir Çiçekle Saksıdaki Çiçek

Arabayla uzak bir yöreye giderken kırsaldan geçtiğimizde birbirinden güzel çiçeklerle bezenmiş çiçek tarlaları görürüz. O an aklımızdan 'doğanın bütün bu güzelliklerinden ne kadar da uzakta, beton binalarla kuşatılmış şehirlerde yaşadığımız' gelir. 'Şehrimizde biz o işi ya ufak apartman bahçemizde, ya da balkonumuzdaki saksılarla hallediyoruz' diye düşünürüz.

Tarladaki binbir çiçeğe hayranlıkla uzaktan bakarız. Arabamız ilerler ve yola odaklanmaya devam ederiz.

Evimizin balkonunda saksıdaki o çiçek de yol kenarında tarladaki binbir çiçek kadar güzeldir. Ancak tarladakilerden farklı olarak ona dokunma, elimizle su verme ve onunla sevgi alışverişi yapma şansımız vardır. Hele bir de ona iyice yaklaşınca çiçeğin genel güzelliğinin ötesinde taç yapraklarının, çanak yaprağının, ince saplarla yukarı yönelmiş başçıklarının ve ortasındaki yumurtalığının nasıl muhteşem bir ahenkle bir arada yapılandığını görür ve düşüncelere dalarız. Bazılarımız bu muhteşem yapıdan sonuçlara vararak, yaratılışın usta mimarına şükranlar göndeririz.

Tarladaki çiçekler güzel, ama onlardan bir tanesine özen ve ilgiyle yaklaşırsan senin için hem güzel, hem de özel olmaz mı?.. Her gün dokunmaya başlarsın, onunla dertleşirsin, suyunu ellerinle verirken onunla aranda çok özel bir sevgi bağı oluşur.

Kadınların hepsi birer çiçektir. Yolda sokakta gördüğümüz birbirinden güzel kadınlara erkekler olarak genelde mutlaka saniyelik gözler atarız ve güzelliklerinden ilham alırız. Ancak onlar bu bakışla, tıpkı binbir çiçekli tarlanın yanından geçerken hızla gördüğümüz güzellikler gibidir. İki dakika sonra ilgi odağımızdan geçer giderler. O çiçeklerden bir tanesini balkonumuzdaki saksıda yetiştirmek gibi, eşimize veya sevgilimize o özenle yaklaşsak; gerçek gizeme, sevgiye ve mucizelere kavuşmaz mıyız? Bu sayede hayatımız büyük bir anlam kazanmaz mı?

Biraz emek, biraz bağlılık, biraz diyalogla onda, birbirinden güzel ve ilgi çekici detaylarla zenginleşmez mi ruhumuz?..

Hiç, bir çiçeğe dokunup, onu koklayıp, onunla gerçek anlamda sohbetlediniz mi?..



Ömer Dalman
ARZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder