15 Temmuz 2020 Çarşamba

Bir garip Sıkıntı

Hani bilmediğin, nereden geldiğini bulamadığın bir sinir, stres vardır ya bazen üzerinde... Çok ağır bir iş günü de geçirmemişsindir. Tersine keyif için internette güzel güzel şeylerle uğraşmışsındır.

İşte tam da akşamın bastığı o saatlerde yemek öncesi son bir nescafe, iki sigara eşliğinde yüksek sesle Michael Jackson dinleyip rahatlama güdüsü doğar içinde... Açarsın bir hit şarkısını, sese de alabildiğine yüklenirsin. Fakat o da ne? Normalde bilgisayarının sesini yarısına kadar açtığında bile odanın duvarları inler; bu sefer sesi sona kadar yaklaştırmışsındır, ama sanki yeterli değildir?!.. "Bilgisayara bir şey mi oldu ya da hoparlörlerde arıza mı var acaba?" dersin.

Sonra komşudan kibarca kapıya ufak bir rica gelir şikayet mahiyetinde.

Anlarsın ki problem sendedir. O içinde birikmiş, temelini bilmediğin sıkıntı öyle bir basınç yapmıştır ki ruhuna, kulaklarında problem var bile zannedersin. Artık sesi daha fazla açamayacağın için de; tekrar umudu, sakinliği ve mantığı yakalamaya karar vermekten başka çaren yoktur ve de öyle yaparsın.

Bu arada size bir şey söyleyeyim mi?

Şu an aynı durumdayım ve yazımı bitirdikten sonra, sesi makul miktarda kısarak kahvemi ve sigaramı bitirip, salona eşimin yanına gideceğim.


Ömer Dalman
ARZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder